LİTYUM DERNEĞİ
YALNIZ DEĞİLSİNİZ

ANA SAYFA


BİPOLAR BOZUKLUK

 LİTYUM DERNEĞİNİN YENİ İNTERNET   SİTELERİNE:   www.lityumdernegi.org.tr  ve  www.lityum.org
         ALAN ADLARIYLA ERİŞEBİLİRSİNİZ.


 

DUYURU   :  2023  YILI  OLAĞAN  GENEL KURULUMUZ :
TARİH                   :     6  KASIM  2023 PAZARTESİ
SAAT                     :      10 : 30
YER                       :  9  EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 
                               ÇOCUK PSİKİYATRİSİ  ABD.
                               TOPLANTI  SALONU
 NDA   YAPILDI.



 

Türkçe’de “iki uçlu mizaç  bozukluğu” veya “iki uçlu duygu durumu bozukluğu” terimleriyle karşılanan bu rahatsızlık, daha çok “manik depresif hastalık” adıyla şöhret bulmuştur. Ama hastalığın günümüzde bilim çevrelerinde kullanılan ismi “bipolar bozukluktur".

Bipolar Bozukluk bireyin duygudurumu, enerjisi ve işlevselliğinde alışık olmadık dalgalanmalara ( iniş - çıkış ) neden olan bir beyin hastalığıdır.

“Bipolar” kelimesi “iki uçlu” anlamına gelmektedir. Hastalığın bir ucu mani, diğer ucu depresyondur. Ama bipolar bozukluk teşhisi koyabilmek için hastanın bir depresyon dönemi geçirmiş olması şart değildir. Kişi hayatı boyunca bir tek mani veya hipomani dönemi geçirmişse bile, bipolar bozukluk teşhisi konur. Affektif bozukluklar gurubuna dahildir. 

Çağdaş toplumların en önemli özelliği bireylerin birbirlerine destek olması, iletişim kurabilmeleri, üretken olmaları ve bilgi alışverişinde bulunabilmeleridir.
Biz de; bipolar bozukluğu olan kişiler, onların yakınlar ve psikiyatrist, psikolog, hemşire ve sosyal yardım hizmet uzmanları böyle bir amaçla yola çıktık. İletişim,bilgilenme,bilgi üretme ve destek sistemlerimizi geliştirmek amacı ile bir dernek kurduk. Dernek ismi olarak tarihsel önemi olan ve günümüzde de tedavi değerini koruyan ' LİTYUM 'u seçtik. LİTYUM DERNEĞİ 1997 yılında İzmir'de kurulmuştur.


 

 

ÜYELERLE   TANIŞMA  VE SOHBET TOPLANTISI :

YER : 9 EYLÜL TIP FAKÜLTESİ  ÇOCUK  PSİKİYATRİSİ  ANA  BİLİM  DALI

TARİH : 19  TEMMUZ 2023  SAAT : 17 :00

KONU : UMUT VE DAYANIKLIK HAKKINDA SUNUM VE MİNİ  SOHBET


30  MART  2023  DÜNYA  BİPOLARLAR  GÜNÜ ( DBG ) ETKİNLİĞİ :







    




Lityum derneğinin internet sitelerine aşağıdaki alan adları ile erişebilirsiniz.

                           http://www.lityumdernegi.org 




LİTYUM DERNEĞİNİN YENİ İNTERNET SİTESİNE :

                                   http://www.lityum.org 

http://www.lityumdernegi.org.tr


ALAN ADLARIYLA  ERİŞEBİLİRSİNİZ.


                                           

 DUYURU   
DÜNYA RUH SAĞLIĞI GÜNÜ 2021 ORTAK BİLDİRGESİ 

“EŞİTLİĞİN OLMADIĞI BİR DÜNYADA RUH SAĞLIĞI”

Artarak kutuplaşan ve varsılların daha varsıl olduğu, giderek daha çok sayıda insanın ise
yoksulluk içinde yaşadığı bir dünyada, Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu 2021 yılı Dünya Ruh
Sağlığı Günü temasını “Eşitliğin olmadığı bir dünyada ruh sağlığı” olarak belirledi. Bu tema;
az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ruhsal sorunu olan insanların %75-95’inin ruh sağlığı
hizmetlerine erişemediğini, gelişmiş ülkelerde de durumun bundan daha iyi olmadığını
vurgulamayı amaçlamaktadır.
Ruh sağlığı alanındaki eşitsizlik; hastalık ve ölüm oranları, hastalık seyrini etkileyen bakım ve
hizmetlere ulaşılabilme olanakları, yaşanan coğrafi bölge (kentsel/kırsal) farklılıkları,
sosyoekonomik durum, etnik köken, cinsiyet ve cinsel yönelim, engellilik, göçmenlik gibi
damgalanma ve ayrımcılıkla ilişkili etkenlere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.
Ruh sağlığı alanındaki eşitsizlik, doğrudan bağlantılı olduğu sosyal ve ekonomik eşitsizlik
bağlamında ele alınmalıdır. Sosyoekonomik durum ve ruh sağlığı arasındaki ilişki ters
orantılıdır. Yoksul ülkelerde yoksul olmayan ülkelere kıyasla ruhsal hastalıkların ortaya çıkma
riski daha yüksektir. Ruhsal hastalıkların varlığı da bireylerde iş bulabilme ve çalışmayı
sürdürebilme becerilerini zayıflatması nedeniyle yoksulluğu artırır. Ayrıca ruh sağlığı
hizmetleri birçok gelişmekte olan ülkede, hem sınırlı kaynaklar hem de toplumun ve
hükümetlerin ruh sağlığı sorunlarına damgalayıcı yaklaşımları nedeniyle gereğince
geliştirilememiştir.
Dünyada ruhsal hastalığı olan birçok insan hak ettikleri şekilde hizmetlere erişememekte ya da
tedavi görememektedir. Dahası hastalar, aileleri ve bakım verenleriyle birlikte ayrımcılık ve
damgalanma maruz kalmaya devam etmektedir. Ruhsal hastalığı olan kişilerin damgalanması
aynı zamanda eğitim fırsatlarına ulaşmalarını, şimdiki ve gelecekteki iş olanaklarından
faydalanmalarını, ailelerini ve sevdiklerini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu sonuçlar, ruh
sağlığı alanındaki eşitsizliğin önemle ele alınmasının acil ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Bu
eşitsizliği ele almada hepimize görev düşmektedir.
2020’den bu yana COVID-19 pandemisi, sağlık hizmetlerindeki eşitsizliğin etkilerini daha da
belirginleştirdi. Varsıl olanlar da dahil olmak üzere, hiçbir ülke bu duruma hazır değildi.
Pandemi her yaştan insanı çeşitli yollarla ciddi şekilde etkiledi ve etkilemeye devam ediyor.
COVID-19 hastalığı veya aile üyelerinin kaybı sonucunda yaşanan yas gibi nedenlerle, iş
kayıpları ve iş güvencesinin olmaması gibi ekonomik etkilerle, fiziksel uzaklaşmanın yol açtığı
toplumsal tecritle çok zor günler yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor.
Biliyoruz ki olağan koşullarda damgalanmaya ve ayrımcılığa maruz kalan kişiler ve gruplar,
olağanüstü koşullarda bu ayrımcılıktan ve damgalanmadan daha fazla etkilenirler. Bu nedenle
pandemi döneminde toplum ruh sağlığı açısından özellikle yaşlıların, çocukların, kadınların,
yoksulların, cinsel kimliği nedeniyle ayrımcılığa maruz kalan grupların (LGBTİQ+’ların),

kronik ruhsal hastalığı olanların, hükümlülerin, göçmenlerin, mültecilerin, sığınmacıların ve
her alanda kayıp yaşayanların ruhsal yükü daha çok arttı. Yaşlılar sosyal ve fiziksel izolasyona
ilk maruz kalan grup oldular. Bu izolasyon yaşlıların ruhsal bozukluklarının şiddetlenmesini
veya ortaya çıkmasını hızlandırdı. Çocuklar ve gençler okullarından mahrum kaldı. Uzaktan
eğitim döneminin çocuklar ve gençler üzerindeki etkileri henüz net olarak ele alınabilmiş
olmamakla birlikte sosyal izolasyon, teknoloji bağımlılığı, psikiyatrik sorunların sıklık ve
şiddetinin artışı görünür haldedir ve uzun vadeli olumsuz etkilerini tahmin etmek de güç
değildir. Ekonomik hayata katılımları erkeklere göre zaten daha sınırlı olan kadınların bir kısmı
iş yaşamından daha da uzaklaşırken bir kısmı ise hem iş hem ev hayatının sorumluluklarını
birlikte göğüslemek zorunda kaldılar. Pandemi döneminde artan ev içi şiddet ve evde kapalı
kalmakla birlikte azalan sosyal destek kadınların yaşadığı ruhsal stresi daha da artırdı. Ruh
sağlığı hizmetlerine erişimde zorluk yaşayan, dil engeli bulunan, ekonomik yetersizlik yaşayan
göçmenler ve mültecilerin de kuşkusuz bu zorlukları daha belirgin hale geldi. Barınma, sosyal
yardım, sağlık hizmetlerine erişim açısından en dezavantajlı gruplardan birisi olan
LGBTİQ+’lar ise bu süreçte nefret söyleminin hedefine oturtulmuş ve bu durum daha fazla
sosyal izolasyonla, yoksulluğun ve ruhsal zorluklarının artmasıyla sonuçlanmıştır.
Tahmin edilebileceği gibi dünyanın yaklaşık iki yıldır içinden geçtiği bu süreç tüm grupların
ortak sorunu olan eşitsizliklerin, işsizliğin ve yoksulluğun daha da artmasıyla, genel sağlık
sorunlarının çoğalmasıyla, ruhsal yardım arayışının ikinci plana atılmasıyla, gündelik hayattaki
stresin ve şiddetin baş edilmesi güç düzeylere ulaşmasıyla sonuçlanmıştır. Bireysel ve
toplumsal ruh sağlığı içiçedir ve sonraki kuşaklara etkileri göz ardı edilmemelidir. Çocuk ve
gençlerin ruh sağlığı, geleceğin nasıl şekilleneceğini belirleyen önemli etkenlerden biridir.
Ayrıca, sağlık çalışanlarının ruh sağlığı da pandemiden yüksek hastalanma riski hem de
olağanüstü çalışma koşulları nedeniyle önemli ölçüde etkilenmiştir.
Tüm bu zorlukların ruhsal boyutlarının ele alıp düzenlenmesi için toplum olarak harekete
geçmeye ihtiyacımız var, hem de acil olarak...
2021 Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün teması, “Eşitliğin olmadığı dünyada ruh sağlığı”,
eşitsizliğin sürmesine yol açan yerel ve küresel meselelere odaklanmamızı sağlayabilir.
Bu vesileyle sivil topluma kendi mahalle, okul, işyeri gibi ortamlarda ruh sağlığı konusundaki
eşitsizlikle mücadele etme sürecinde desteğe hazırız.
Ruh sağlığı alanında çalışan bilim insanlarını bu konuda bildiklerini, pratiğe uygulanabilecek
çözümleri paylaşmaya çağırıyoruz.
Kuşkusuz ki bu sorunların giderilmesinde eşitlikçi, nitelikli, çağdaş bir ruh sağlığı hizmetine
ulaşabilmenin tüm yurttaşlar için güvence altına alınmasında önemli bir rol oynayacak bir “Ruh
Sağlığı Yasası”nın çıkarılması için yasa yapıcıların tüm paydaşların görüşlerinin dikkate
alındığı bir süreci hızlandırıp sonuçlandırması talep edilmelidir.
Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu kurulduğunda dünya savaştan yeni çıkmıştı ve büyük bir kriz
dönemindeydi. Bu dönemde büyük ölçüde, Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu, Dünya Sağlık
Örgütü, Birleşmiş Milletler, UNESCO gibi uluslararası kuruluşlar ve küresel paydaşlarla
yurttaşların ruhsal iyilik haline önem vermeye yönelik çaba gösterilmişti.

Bugün yine sağlık, ekonomi ve sosyal alanlarda eşitsizlikleri büyüten bir küresel salgın krizinin
ortasındayız. Böyle bir dönemde 2021 Dünya Ruh Sağlığı Günü bu alandaki eşitsizliğin ele
alınmasını sağlayarak, bizlere insanların ruh sağlığının yerinde olmasını sağlamak üzere bir
araya gelme ve bir arada hareket etme fırsatını verecektir.
Saygılarımızla,
Bipolar Yaşam Derneği                                            Lityum Derneği
Psikiyatri Hemşireleri Derneği             Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği
Şizofreni Dernekleri Federasyonu        Türk Nöropsikiyatri Derneği
Türk Psikologlar Derneği                     Türkiye Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Derneği
Türkiye Psikiyatri Derneği

Kaynaklar
1. Mental Health in an Unequal World, Professor Gabriel Ivbijaro MBE JP, World Federation of Mental Health Secretary General https://wfmh.global/2021-world-mental-health-global-awareness-campaign-world-mental-health-day-theme/

2. Ngui EM, Khasakhala L, Ndetei D, Weıss Roberts L. Mental disorders, health inequalities and ethics:
A global perspective. Int Rev Psychiatry. 2010; 22(3): 235–244.doi: 10.3109/09540261.2010.485273
3. Dalgard OS. Social inequalities in mental health in Norway: possible explanatory factors. International
Journal of Equity in Health. 2008;7(27) doi: 10.1186/1475–9276-1187-1127
4. Hunt S, McEwen J, McKenna S. Social inequalities and perceived health. Effective Health Care.
1979;2(4):151–160.
5. Murali V, Oyebode F. Poverty, social inequality and mental health. Advances in Psychiatric Treatment.
2004;10:216–224.
6. WHO. Atlas: Mental Health Resources in the World. Geneva: World Health Organization; 2005b
7. Caycho-Rodriguez T, Tomas JM, Wilca LW ve ark. Predictors of mental health during the COVID-19 pandemic in older adults: the role of socio-demographic variables and COVID-19 anxiety. Psychology, Health & Medicine 2021, 1-13 doi: 10.1080/13548506.2021.1944655
8. Farhang M, Miranda- Castillo C, Behrens MI ve ark. Impact of social isolation and coping strategies in older adults with mild cognitive impairment during the covid-19 pandemic: A qualitative study. Aging and Mental Health 2021, 1-22 doi:10.1080/13607863.2021.1958145


2019 YILI OLAĞAN GENEL KURULLUMUZ
30 Ekim 2019 Tarihinde yapıldı.
 
                              

COVİD-19 (Yeni tip Corona virüs) salgını nedeniyle tüm dünya ile birlikte ülkemizde de oluşmuş olan belirsizlik tüm toplumun geleceğe dair endişelerini arttırmakta, moral bozukluğuna neden olmaktadır. Kişisel izolasyon ve temizlik önlemleri salgın süreci ile baş edebilmek için en önemli savunma olarak bildirilmektedir. Derneğimiz olarak bu durumun ülkemiz ve dünyada bir an önce sona ermesini diliyoruz. Diğer yandan belirsiz olmayan iki önemli durum söz konusudur. Birincisi Bipolar Bozukluğa özgü olarak farklı davranılması gereken bir dönem değildir. İlaçların düzenli olarak kullanılmasına devam edilmesi önem arz etmektedir.  Bununla birlikte ilaç raporları olan ya da mart ayı itibarı ile rapor süreleri dolan olguların Haziran 2020 tarihine dek doğrudan eczaneye giderek ilaçlarını alabilmelerine yönelik düzenlemeler hayata geçirilmiştir. İkincisi ise yukarıda da belirtildiği üzere salgının sınırlandırılması ve yok edilmesi adına uzmanların önerilerine uymak en önemli toplumsal görevimizdir.

Sosyal aktivitelerimizin de içinde yer aldığı normal hayat koşullarına bir an önce, korkmaksızın ve sağlıkla yeniden başlamamız dileği ile…

Lityum Derneği Yönetim Kurulu 


Prof. Dr. AYŞEĞÜL ÖZERDEM ' in EMEKLİLİĞİ ONURUNA TOPLANTI
18 ŞUBAT 2020 SAAT : 9:45 DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 
KURUCU ÖĞRETİM ÜYELERİ KONFERANS SALONUNDA 

''BİPOLAR BOZUKLUK ARAŞTIRMALARINDA 30 YILLIK BİR SERÜVEN ''

DÜNYA BİPOLARLAR GÜNÜ ETKİNLİK DUYURUSU :

 

30 MART 2021  

DÜNYA BİPOLARLAR  GÜNÜNÜ KUTLUYORUZ !
Bipolar bozukluk dünya genelinde yaklaşık 60 milyon kişiyi etkileyen bir psikiyatrik bozukluktur.Bipolar bozukluğu olduğu düşünülen ünlü ressam Vincent Van GOGH'un doğum günü olan 30 Mart , tüm dünyada ve Türkiyede de bipolar bozukluk ile ilgili farkındalık, dayanışma ve toplumsal dalgalanmaya karşı mücadele günü olarak kutlanmaktadır.
Bipolar bozukluk tekrarlayan taşkınlık  (mani ) ve çökkünlük (depresyon) atakları ile seyreder. Atak dönemleri dışında kişi olağan yaşamını ve ruh haline dönmektedir. Günümüz koşullarında bipolar bozukluğun atak dönemleri etkili biçimde tedavi edilebilmektedir. Ayrıca koruyucu tedavilerle atakların önlenmesi mümkündür. Bipolar bozukluğu olan bireylerin dengede ve sağlıklı kalmaları için çok çeşitli tıbbi tedavi ve psikososyal destek yöntemi vardır.

Bipolar bozukluğun tıpkı şeker(diyabet) hastalığı yada yüksek tansiyon gibi tedavi edilebilirtıbbi bir bozukluk olduğu giderek yaygın kabul görmektedir. Ancak yinede psikiyatrik bozukluklara dönük toplumsal damgalanma ve dışlama, bipolar bozukluğu olan bireylerin sağlık hizmetine ulaşımında aksamalara neden olmaktadır.

Dünyada ve Türkiye'de çok sayıda sivil toplum örgütü bipolar bozukluğu olan bireyler ve yakınları için danışma ağları oluşturmaktadır.Ülkemizde bipolar bozukluk için farkındalık ve dayanışma zemini oluşturmak üzere çalışmalar yapan : Türkiye Psikiyatri Derneği, Bipolar Bozukluklar Derneği, Bipolar Yaşam Derneği ve Lityum Derneği olarak 'Dünya Bipolarlar Gününü  ' Kutluyoruz. 

Bipolar bozukluğu olan bireyler için ayrımcılığın ve damgalanmanın tamamen ortadan kalktığı 30 Mart'lar dileğimizi tüm kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

Türkiye Psikiyatri Derneği ,
Bipolar Bozukluklar Derneği,
Bipolar Yaşam Derneği,
Lityum Derneği.



DÜNYA'YI SARAN COVİT-2019 SALGINI nedeniyle EVDE KALDIĞIMIZ 30.03.2020
Dünya Bipolarlar Günü ( DBG ) Etkinliği :
internet sitesi , canliyayin.com/bipolargunu
sitesinden Türkiyenin ünlü psikiyatristlerinin
katıldığı bir açık oturumda kutlanacak. Yayın 
gece saat : 20:00 ile 21:30 arasında sürdürülecektir.




KATILIMCILARA TEŞEKKÜR EDERİZ. 
EVDE KALINIZ - İYİ İZLEMELER.











ARAŞTIRMA PROJESİ TEŞVİK ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

Lityum Derneği Prof. Dr. Zeliha Tunca Araştırma Projesi Teşvik Ödülleri sahiplerini buldu.
Lityum Derneği bipolar bozukluk alanında yeni araştırmaları teşvik etmeye devam ediyor. Lityum Derneği Prof. Dr. Zeliha Tunca Araştırma Projesi Teşvik Ödülleri 16 Eylül 2018 tarihinde Dokuz Eylül Ürkmez Dinlenme Tesisleri’nde gerçekleşen Bipolar Bozukluklar Araştırmacı ve Klinisyen Eğitim Toplantısı’nda sahiplerini buldu. Dereceye giren araştırma projelerinin sahipleri olan genç araştırmacılar ödüllerini Prof. Dr. Zeliha Tunca’nın elinden aldı.
Dereceye giren araştırma projeleri şunlar:
Birincilik ödülü: Ayşegül Ildız, «Bipolar bozuklukta bilişsel işlevlerin cinsiyet, steroid hormonlar ve adet döngüsü ile ilişkisi»
İkincilik ödülü: Burcu Verim, «Bipolar bozukluk tanılı ötimik bireyler ve birinci derece akrabalarında nörobiliş, sosyal biliş ve yapısal beyin görüntüleme»
Üçüncülük ödülü: Orkun Aydın, «Şizofreni ve bipolar bozukluk hastalarının plazma zonulin seviyelerinin sağlıklı kontroller ile karşılaştırılması»
Ödüllerle ilgili açıklama yapan Lityum Derneği Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Deniz Ceylan şunları söyledi:
“Lityum Derneği, kuruluşundan beri, bipolar bozukluk tanı ve tedavisindeki gelişmeleri ve bipolar bozukluk alanında yenilikler yapacak araştırmacıları destekleme görevini başarıyla yerine getirmiştir.

Biz bu yıl bu desteği bir ödül olarak sunmayı istedik. Ödüllerin mali katkıları çok küçük olsa da, araştırmacıların motivasyonu açısından önemli olduklarını düşündük.
Hiç kuşkusuz, bu ödüllerin en önemli manevi değeri bipolar bozukluk alanında onlarca klinisyenin ve araştırmacının yetişmesini sağlayan Prof. Dr. Zeliha Tunca adına verilmelerinden geliyor. Bu ödüllere ismini verme isteğimizi geri çevirmeyen Prof. Dr. Zeliha Tunca’ya, kısıtlı mali olanaklarına rağmen ödülleri vermeye gönüllü olmuş Lityum Derneği Yönetim Kurulu üyelerine, ödülün duyurulmasını ve ödül töreninin gerçekleşmesini sağlayan Bipolar Bozukluklar Derneği’ne çok teşekkür ediyorum.
Ödül kazanan arkadaşlarımı kutluyor ve bu alanda yapacaklarıyla bipolar bozukluğu olan bireylere katkıda bulunmalarını diliyorum”




DÜNYA BİPOLAR GÜNÜ NEDENİYLE YÖNETİM KURULUMUZUN 
2014 YILINDA YAYINLADIĞI BASIN BİLDİRİMİZİ ,2015 VE 2016  YILLARI ETKİNLİKLERİMİZİ  YAN SAYFALARDA  BULABİLİRSİNİZ.               

DÜNYA BİPOLARLAR GÜNÜNÜN  ÜÇÜNCÜSÜ  30 MART 2016 TARİHİNDE  İZMİRDEKİ ETKİNLİKLERLE KUTLANMIŞTIR.   

30MART 2020 DÜNYA BİPOLARLAR GÜNÜ ETKİNLİKLERİ COVİD-2019 SALGINI NEDENİYLE İZMİR'DE İPTAL EDİLMİŞTİR. FAKAT TÜRKİYE ÇAPINDA İNTERNET ORTAMINDA CANLI ONLİNE OLARAK KUTLANDI.DERNEĞİMİZ EŞ BAŞKANIMIZ Dr. DENİZ CEYLAN TARAFINDAN TEMSİL EDİLMİŞ YÖNETİM KURULU ÜYEMİZ Prof. Dr. NESLİHAN EMİROĞLU ve KURUCU ÜYEMİZ Prof. Dr. AYŞEGÜL ÖZERDEM KONUŞMACI OLARAK KATILMIŞLARDIR










Derneğimiz, yapacağı etkinliklerde sizlerin görüş ve önerilerini duymaktan güç kazanacaktır. Lityum Derneği ile ilgili herhangi bir katılımınızdan büyük mutluluk duyacağız. Eğer bir sıkıntı yaşıyorsanız, herhangi bir sorunuz varsa ya da bir öneride bulunmak isterseniz, iletişişim sayfasındaki  iletişim formumuzu doldurarak bize iletebilirsiniz.

 
Derneğimize bağışta bulunmak isterseniz : İletişim formunu doldurmanızı veya

adresine E-posta göndermenizi rica ederiz. İlginize teşekkür ederiz.  

 

Sitemizdeki bilgiler tavsiye niteliğindedir. Tedavi amaçlı değildir. Rahatsızlandığınızda tedavi için bir psikiyatri doktoruna başvurmalısınız. Derneğimiz doktor ve ilaç tavsiyesinde bulunmaz.

DÜNYA RUH SAĞLIĞI HAFTASI  4 EKİMLE BAŞLAYAN HAFTADA YAŞANIR VE    10 EKİM ; DÜNYA ÖZKIYIMI  ÖNLEME GÜNÜ OLARAK KUTLANIR.

10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü 2022 Ortak Bildirgesi

 

Ruh Sağlığını ve Ruhsal İyilik Halini Küresel Bir Öncelik Haline Getirelim

 

Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü temasını 2022 yılı için "Ruh Sağlığını ve Ruhsal İyilik Halini Küresel Bir Öncelik Haline Getirelim" olarak belirlemiştir.

Pandemi, savaşlar, göçler ve iklim değişikliklerinin etkileri ile sarsıldığımız birkaç yılın ardından bütün bu olayların ruh sağlığı ve ruhsal iyilik hali üzerinde önemli sonuçları olduğuna hep birlikte tanık olduk. Bu dönemde intihar düşüncesi olan insanların sayısı artış gösterdi. Tüm bunların yanında damgala(n)ma ve ayrımcılık sosyal hayata dahil olmanın, nitelikli sağlık hizmetine erişimin önünde engel olmaya devam etmektedir. Bu nedenle ruh sağlığını ve ruhsal iyilik halini küresel olarak bir öncelik haline getirme zorunluluğu doğdu.

Günümüzde bazı iyi gelişmelerin olduğunu biliyoruz. Hem genel hem de hedefe yönelik müdahaleler ile psikiyatrik bozuklukların önlenmesinin mümkün olduğuna dair kanıtlar gün geçtikçe artmaktadır. Bu müdahalelerin psikiyatrik bozukluğu olan kişilerin yaşam kalitesini arttırdığını da gözlemliyoruz. Bu gelişmeler ışığında toplumda koruyucu, önleyici ruh sağlığı müdahalelerine öncelik verilmesi gerekmektedir. Bu konudaki farkındalığı arttırmak için hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız.

COVID-19 salgını ruh sağlığı hizmetleri de dahil olmak üzere birçok sağlık sisteminin hazırlıksız olduğunu gösterdi. Sağlık çalışanlarının ruh sağlığı ve iyilik hali pandemiden etkilendi. Yaşadığımız deneyim kriz zamanlarında sağlık sisteminin sağlık çalışanlarını desteklemeye ve korumaya yönelik mekanizmalarla güçlendirilmesi gerektigini ortaya koydu.

Yalnız sağlık sistemi değil, çağdaş ekonomik sistemler de küresel sorunlarla başa çıkmakta yetersiz kaldı. Bu kriz dönemlerinde çalışanların ruh sağlığını destekleyecek düzenlemelerin eksikliği hissedildi. Bu eksikliğin giderilmesi için iş ortamları ve çalışma koşulları çalışanların ruh sağlığını destekleyecek şekilde düzenlenmelidir. Egzersiz, iyi beslenme, gıdaya erişimin yaygınlaştırılması gibi sağlığın sosyal belirleyicilerini bir araya getiren, ruh sağlığına olumlu etki yapan hedeflerin konulmasına ve calisma surelerinin duzenlenip çalısma ortamlarinin insanilesmesine ihtiyaç vardır. Diğer taraftan günümüzde performans veya teşvik adı altında sağlık alanında çalışma huzuru ve barışını bozacak, adeta sağlık çalışanlarını birbirine rakipmiş gibi gösterecek, çok kısa muayene süreleri ile sağlık hizmeti talebini arttırarak hastalara nitelikli sağlık hizmeti sunmaya engel olacak uygulamaların devam ettiği görülmektedir. Sağlık otoritelerini bu uygulamalardan bir an önce vazgeçmeye çağırıyoruz.

Açlığa ve yoksulluğa son vermek, sağlıklı ve kaliteli bir yaşamı güvence altına almak, herkes için nitelikli eğitim sağlamak, toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kadınların güçlenmesini sağlamak, iklim krizi ile mücadele etmek gibi küresel hedeflere ancak toplumun ruh sağlığını iyileştirmeye yönelik önemli yatırımlar yapılırsa ulaşılabilir.

Pandemi sürecinde tüm ulusların COVID-19 ile ilişkili ruh sağlığı krizine ve COVID-19un uzun süreli etkilerine hazırlıklı olmadıklarını gördük. 2020 yılından bu yana, pandemi ile birlikte sağlık hizmeti sunumundaki eşitsizlik daha da derinleşti. Yalnızca pandemi nedeniyle yaşananlar değil, iklim krizinin neden olduğu afetler ve enerji krizi, savaş ve tüm dünyada baş gösteren ekonomik zorluklar, gündelik hayattaki stresi baş etmesi güç düzeylere çıkardı.  Kronik ruhsal hastalığı olanlar, kadınlar, çocuklar ve yaşlılar, yoksullar, hükümlüler, cinsel kimliği ve yönelimi nedeniyle olağan koşullarda da damgalamaya ve ayrımcılığa maruz kalan gruplar, göçmenler ve mültecilerin yaşadığı ruhsal zorlanmalar pandemi ile daha da arttı. Bu koşullarda, ayrımcılık, damgalanma ve nefret söylemine maruz bırakılan grupların sağlıklı ve güvenli bir yaşam sürebilmelerini sağlayacak yeni politikalara acil olarak ihtiyacımız vardır.

Önümüzdeki dönemde "Ruh Sağlığı Yasası" sadece ruh sağlığı çalışanlarını veya ruhsal hastalıkları olan kişileri değil tüm toplumu yakından ilgilendirecek çok önemli bir konu olarak ele alınmalı. Bilimsel, özgürlükçü, önleyici, koruyucu, insana yaraşır koşullarda ruh sağlığı hizmeti sunulmasını sağlayacak, hasta veya hizmet alan merkezli ve hak temelli bir "Ruh Sağlığı Yasası"nın ülkemize en kısa sürede kazandırılması gerekmektedir.

2022 yılı Dünya Ruh Sağlığı Günü için ilan edilen "Ruh Sağlığını ve Ruhsal İyilik Halini Küresel Bir Öncelik Haline Getirelim" sloganı, yaşadığımız küresel zorlukların karşısında toplumumuzu ve dünyayı daha iyi yaşanılabilir bir yer haline getirme çabalarımızı yeniden canlandırma fırsatı sunmaktadır.

Bir yol ayrımındayız. Doğru yolu seçmek zorundayız.


 

 

Bipolar Yaşam Derneği

Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği

Lityum Derneği

Psikiyatri Hemşireleri Derneği

Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği

Şizofreni Dernekleri Federasyonu

Türk Nöropsikiyatri Derneği

Türk Psikologlar Derneği

Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği

Türkiye Psikiyatri Derneği

Türkiye Sinir ve Ruh Sağlığı Derneği

10 EKİM 2023 YILI DÜNYA RUH SAĞLIĞI GÜNÜ ORTAK BİLDİRGESİ :

10 Ekim 2023 Dünya Ruh Sağlığı Günü:
Ruh Sağlığı Evrensel Bir İnsan Hakkıdır!
 
Yaşamımızın herhangi bir döneminde ruh sağlığı sorunuyla karşı karşıya
gelebiliyoruz. Bu sorunu yaşarken öncelikli olarak dinlenilmek, anlaşılmak,
önemsenmek ve ruh sağlığı uzmanına danışmak hakkımızdır. Bu hakkın önünde
çok ciddi engeller bulunmaktadır ancak bu engeller aşılabilir. 
Toplumun "öteki" olarak tanımladıklarına ilişkin korkuları,  önyargıları bu
engellerden biridir. Bu "öteki" hakkında neden önyargılarım var, neden bu kişi
hakkında genellemeler yapmaya eğilimliyim? Neden "öteki"ni dışlama ihtiyacı
duyuyorum? Kendimize dönük bu soruları sormak duygularımızı,
düşüncelerimizi ve "öteki"ni anlamak için bir güzel adım olabilir. Çünkü "öteki" 
aslında "bir güzel akıl"...
Ruh sağlığı evrensel bir insan hakkıdır ve bu hak gölgelenemez. Bu hakka
erişemeyen bireyler kendi içlerinde sorunlarını çözmeye çalışmakta ancak çoğu
zaman bu çaba yeterli olmamakta ve kişiye zaman kaybettirmektedir. Kişinin bu
sorunu yaşadığını hissettiğinde ruh sağlığı profesyonelleri ile iletişime geçmesi
etkili bir çözümdür.
Ruh sağlığı evrensel bir insan hakkıdır ve bu hak görmezden gelinemez. Ruh
sağlığının korunması ve geliştirilmesi bireyin ötesinde toplumsal yaşamda
süregiden eşitsizliklerle, barınma, eğitim, çalışma gibi diğer haklara gerektiği
şekilde erişememekle, kişinin kimliği nedeniyle ayrımcılığa, dışlanmaya, şiddete
maruz kalmasıyla riske atılmaktadır. Bu toplumsal etkenler toplumsal yapı,
kurum, kural, işleyiş ve normlarla ilişkilidir. Başta yöneticiler olmak üzere tüm
toplum kesimlerinin söylem ve eylemlerinde ruh sağlığını korumaya öncelik
vermesi, olumsuz sonuçları olacaklardan kaçınması önemli bir adımdır.
Ruh sağlığının korunması ve geliştirilmesi için atılacak adımlar değerlidir.
Toplumsal yaşamda süregiden ayrımcılık ve dışlamaya en güzel meydan okuma
sanıyoruz ki her birimizin “hem sağlık hem de hastalık ülkesinin vatandaşı”
olduğumuzu hatırlamakla ve ruh sağlığını korumaya, geliştirmeye öncelik
vermekle gerçekleşecektir.
Ruh sağlığının evrensel bir insan hakkı olduğunu sürekli bir biçimde gündemde
tutabilmeliyiz. Aksi halde kişiler ruh sağlığı sorunlarını gizlemeye çalışacak,
sorunlar büyüyecek ve sorunların büyümesi büyük olasılıkla iletişimi
 
zorlaştıracaktır. Aksi halde toplumun önemli bir kesimi ruh sağlığını olumsuz
etkileyen etkenlere artan şekilde maruz kalacak ve bu krizin yönetiminin çok
önemli toplumsal maliyetleri olacaktır.
Çözüm ne olabilir? Kişilerin ruh sağlığı sorununu olağan bir sorun olarak kabul
etmesi ve tedavi için adım atması, tedavi için atılan adımların desteklenmesi...
Tedavi imkânı ile birey hayatın içinde yeniden kendini var edecektir. Bu var
etme sürecinin içinde yine engeller vardır. Bu engeller sadece o kişiyi değil
hepimizi engeller. Kişinin evinde yaşarken, okulda derslere girerken, işe
giderken ruh sağlığı sorunu yaşadığı veya yaşamış olduğu için ayrımcılığa
uğraması... 
Bireylerin yaşadığı ruh sağlığı sorunları hakkında daha fazla farkındalık sahibi
olmalı, bu bireylerle ilgili “tehlikeli, çalışamaz, iyileşemez, topluma katkı
sağlayamaz” gibi damgalayıcı söylemlerden uzak durmanın, hatta anlamak ve
desteklemenin birey ve toplumsal dönüşüm için ne kadar önemli olduğunu
düşünmeliyiz.
Toplumdan dışlamaya,  her fırsatta suçları kendisine yüklemeye alıştığınız,
alıştığımız "öteki" aslında duyulmak isteyen,  yaşama karışmak isteyen "bir
güzel akıl"...
Çözüm ne olabilir? Yöneticileri her eylemlerinde ruh sağlığını geliştirmeyi,
korumayı, sağaltımı öncelemeye çağırmalı, toplumsal yaşamın her alanında bu
hakka erişimin önünü açmalıyız. Ruh sağlığıyla ilgili geliştirici, güçlendirici,
koruyucu, sağaltıcı her türlü hizmete, herhangi bir nedenle ayrımcılığa uğrama
kaygısı olmaksızın, herkesin erişebilme hakkını savunmalıyız. Bunu tek tek ve
hep birlikte, dayanışma içinde talep etmeli, uygulamaya geçirmeliyiz.
Ruh sağlığı sorunu yaşamış, yaşıyor olan bireyin tehlikeli, çalışamaz, iyileşmez
olarak belirlenmesine karşı her birimiz uyanık olmalı, dilde, düşüncede, 
davranışta bu yaklaşımların içinin ne kadar boş olduğunu fark etmeliyiz. 
Ben ve öteki,  sağlık ve hastalık ayrımları gereklidir ancak "öteki" ile
tanışmamıza, anlamamıza bu ayrımlar engel teşkil ediyorsa kendimizle yeniden
diyalog kurma zamanıdır. 
Bu yıl Dünya Ruh Sağlığı Günü ruh sağlığı evrensel bir insan hakkıdır teması ile
konuşulacak, tartışılacak. Bu tartışmada kavramların açık seçik olmasına özen
gösterebilirsek daha berrak düşünebilir ve daha somut adımlar atabiliriz. Bu
 
yılın teması üzerine ülkemizde gerçekleşecek tartışmaların Türkiye’nin ruh
sağlığı yasasını da gündeme yeniden taşıması umuduyla....




KAFANIZDA ÖZKIYIM DÜŞÜNCELERİ OLUŞTUĞUNDA 
YARDIM ALMAK İÇİN : ÖNCE 182 NOLU TELEFONU SONRA
EN YAKININIZA HABER VERİNİZ.

DÜNYA BİPOLAR GÜNÜ ÜNLÜ RESSAM
 VINCENT VAN GOGH ' UN DOĞUM GÜNÜ OLAN
 30 MART 2014 TARİHİNDE İLK KEZ  KUTLANDI ,

 
LİTYUM DERNEĞİ' ne üye olmak için lütfen İLETİŞİM sayfasındaki formu doldurunuz. Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol